• Cancel
    Filter
Filter

34. Online Resim ve Pop Art Eserler Müzayedesi

Hepsi  Antik ve Sanat Müzayede’den...

 

34. Online Resim ve Pop Art Eserler Müzayedesi yer alan tüm eserler kurumumuz güvencesinde yer almaktadır.

34. Online Resim ve Pop Art Eserler Müzayedesi 23 Mart 2024 Cumartesi günü saat 20:30'dan itibaren CANLI olarak devam edecektir.  Her lotun ekranda kalma süresi 15 saniyedir. Lotlar sıra ile satışa çıkacak ve son 10 saniyede teklif gelmesi halinde her lot 15 saniye daha uzayacaktır.

34. Online Resim ve Pop Art Eserler Müzayedesinde komisyon oranı %10 ve %20 KDV  olarak uygulanacaktır. Ödeme süresi müzayede bitiminden sonra 5 (Beş) iş günüdür.

Sayın koleksiyoner ve sanatseverler, eserlere pey vermek ve "Online Canlı Müzayede” ye katılmak için web sitemiz üzerinden üye olunuz. www.hepsiantik.com

İlgilendiğiniz eserler ile ilgili olarak +905332177554 no'lu telefondan bilgi alabilirsiniz.

Online müzayedelerde yer alan eserler satış öncesinde online kataloğu yayınlandığı tarihten sonra  19 Mayıs mahallesi Teyfikbey sokak no:3 Dükkan 1/1a Kazasker Kadıköy/ İSTANBUL adresinde teşhir edilmektedir. 

İncelemek İstediğiniz Eserin Detaylı Bilgi ve Fotoğraflarına Ulaşmak için Web sayfamızda veya MuzayedeAPP Sitesinde yer Alan Fotoğrafına Tıklamak Süretiyle Farklı Açılardan eserleri İnceleyebilirsiniz.

Lot: 5 » Resim

Fikret OTYAM 1926-2015

Prestuval üzerine yağlı boya Resim ölçü 26x17 cm.

1926’da Aksaray’da dünyaya geldi. Babası asker ve eczacı Vasıf Efendi, annesi Naciye Hanım’dır. Nedim ve Nusret Kemal adında iki ağabeyi vardı; Neşecan adında bir de kız kardeşi olmuştur. İsmet İnönü’nün silah arkadaşlarından olan babası Vasıf Efendi, ordudan emekli olduktan sonra Aksaray’da eczacılık yaptı. İlk ve ortaöğrenimini Aksaray’da tamamlayan Otyam’ın lise öğrenimi kesintili olarak Ankara ve Kayseri’de sürdü. Liseden sonra İstanbul’a giderek Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Yüksek Orta Resim Bölümü’nde öğrenime devam etti, ünlü ressam Bedri Rahmi Eyüboğlu'nun atölyesinde ders aldı. 1953'te mezun oldu. Aynı yıl evlendi, ertesi yıl kızı Elvan dünyaya geldi. Bu evlilikten İrep ve Döne adında iki kızı daha olmuştur. Gazeteciliğe 1950 yılında henüz Devlet Güzel Sanatlar Akademisi’nde öğrenci iken Son Saat gazetesinde başladı. Falih Rıfkı Atay’ın çıkardığı Dünya gazetesinde yazar ve Yazı İşleri Müdürü Ali İhsan Göğüş’ün yardımcısı oldu; ardından Ulus gazetesinde çalıştı.
1953’te ilk kez Güneydoğu ve Doğu Anadolu’yu gezen Otyam, gazetecilik yaşamı boyunca Anadolu ve Güneydoğu Anadolu ile ilgili yazdığı röportajlarla tanındı. Bu röportajlarını çok sayıda kitapta topladı. 1964 yılında William Saroyan ile beraber Bitlis'i gezdi. İlk eşinden ayrılarak 1977’de sanatçı Filiz Otyam ile evlendi. Uzun yıllar Cumhuriyet gazetesinde köşe yazarlığı yapan Otyam; Abdi İpekçi cinayetinden sonra kendi hayatının da tehlikede olduğunu düşünerek emekli olmaya karar verdi. Antalya’nın Gazipaşa ilçesi Selinus Kalesi altında, Deliçay yanında bir ev yaptırdı, eşi Filiz Otyam’la 1979’da yerleştiği bu evde resim yapmaya ve kitaplarının basımı ile uğraşmaya ağırlık verdi. Son olarak, Aydınlık gazetesinde köşe yazarlığı yaptı.Akdeniz Gazetecilik Vakfı ve Altın Portakal Kültür Sanat Vakfı'nın kurucu üyelerindendir. Böbrek yetmezliği nedeniyle bir süredir tedavi gören Fikret Otyam Antalya'da 9 Ağustos 2015'te yaşamını yitirdi. Otyam'ın cenazesi Nevşehir'in Hacıbektaş ilçesinde bulunan "İz Bırakan Aydınlar Gömütlüğü"ne defnedildi. Vefatının ardından Otyam için Çankaya Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde anma töreni düzenlendi.

Details
Lot: 6 » Resim

Mustafa AYAZ 1938-

Prestuval üzerine yağlı boya Resim ölçü 22x26 cm. Çağdaş Türk Resim Sanatının önde gelen isimlerinden biri olan Mustafa Ayaz, 1938 yılında Trabzon’un Çaykara kazası Kabataş köyünde doğar. II. Dünya Savaşı’nın bunalımlı yıllarına rastlayan çocukluğu, yoksulluk ve hastalıklarla geçer. İlkokula ancak on yaşında iken başlayabilme olanağı bulan Ayaz’ın resme ilgisi o sıralarda başlar. 1953’de Erzurum Pulur Köy Enstitüsüne girer. Orta sınıf son sınıfta iken hocalarının dikkatini çeker ve İstanbul Çapa İlk Öğretmen Okulu’nun resim semineri sınavlarına girmesi önerilir. Sınava girer ve kazanır ve böylece yolu belirlenmiş olur. Bu yol sanat yolu olacaktır. 1959 yılında Çapa İlk Öğretmen Okulu’nu bitirir. Bir yıl ilkokul hocalığından sonra, 1960’da Gazi Eğitim Enstitüsü’nün resim bölümüne girer ve oradan 1963’de mezun olur. Üç yıl Çorum İlköğretim okulunda resim öğretmenliği ve atölye şefliği yapar. 1966’da Gazi Eğitim Enstitüsü Resim Bölümü asistanlık sınavını kazanır ve 1984 yılına kadar aynı okulda resim hocalığı yapar. 1984’de Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesine geçer, 1987’de buradan emekli olur. 1987 yılında Profesör olan Ayaz, aynı yıl Bilkent Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesine atanır ve 1988 yılı başında bu görevinden kendi isteği ile ayrılır. O günden bu yana çalışmalarını kendi atölyesinde sürdürmektedir. Yurtiçinde altmışı aşkın kişisel sergi açan ve on dokuz ödül kazanan sanatçı; Hindistan, Kuveyt, Mısır, Romanya, Bulgaristan, Polonya, Belçika, Fransa, ABD, İngiltere, Cezayir ve Almanya gibi pek çok ülkede karma sergi ve bienallere katıldı. Ayaz’ın 600’den fazla yapıtı yabancı ülke koleksiyonlarında, 3.000’e yakını da yerli koleksiyonlarda bulunmaktadır.Mustafa Ayaz, 1970’lerde kaligrafik ögelerle oluşturduğu resimle­rine giderek kendini de dâhil etti. Figürlerin birer motif gibi işlendiği re­simlerde, renk ve boya önem kazanırken, Düş ve Gerçek (1979), Ak ve Kara, Resimsel Coşku, Ankara (1979), Anadolu (1979), Yörükler (1971), Çeşmebaşı I gibi yapıtlarında insan- toplum ilişkilerini folklorik değerler eşliğinde görünür kılmayı amaçlar. Sanatla tanıştığı ilk andan itibaren azmi ve çalışkanlığıyla döşediği sağlam yolun sonunda, Çağdaş Türk resim sanatının önemli ressamlarından biri olarak adını Türk sanat tarihine yazdıran Mustafa Ayaz’ın eserlerinde öne çıkan ayırt edici özellik başköşeye oturttuğu kadın figürleridir. Kadın imgesini estetik ve resimsel biçime daha uygun bulan Ayaz’ın resmettiği kadınlar, kendisinin doğadaki kadınlara sanatsal açıdan bakışının bir analizi ve sentezi olarak karşımıza çıkmaktadır. Kendine has bir yorumlamayla kadın imgesini çalışarak Ayaz kadınlarını resmeden sanatçı için kadının optik görüntüsünden ziyade onun ele alınış biçimi ve özgün bir şekilde yorumlanması önem taşımaktadır. Sanatçının çizgisel anlatım tarzının egemen olduğu eserlerinde, kadınlarını resmederken kullandığı renkler de oldukça dikkat çekicidir. Renk konusunda ön yargıyla resim yapmanın mümkün olmadığını söyleyen Ayaz’ın, kadın figürlerinde kullandığı renklerin kendine özgü bir dili ya da taşıdığı özel bir anlamı bulunmamaktadır. Kırmızı ile başladığını mavi ile bitirebildiğini belirten sanatçı çalıştığı kadın figürlerini renk armonisine göre renklendirmektedir.

Details
Lot: 12 » Resim

Selim Turan 1915-1994

Tuval üzerine yağlı boya Resim ölçü 20x31.5 cm. Selim TURAN İlkokulu İstanbul’da Ali Avni Çelebi ve Malik Aksel’in öğrencisi olarak bitirdikten sonra Galatasaray Lisesi’nde Cihat Burak ve Avni Arbaş’la tanıştı. Resim ile ciddi anlamda tanışması Malik Aksel’den aldığı resim dersleri ile oldu. Babasının da resme ilgi duyması ile birlikte, şu anda Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi olan İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi Resim Bölümü’ne 1915 yılında girdi. Resim derslerini Nazmi Ziya Güran, Feyhaman Duran, Leopold Levy ve Zeki Kocamemi’den alan Turan, İsmail Hakkı Altunbezer, Necmettin Okyay ve Kamil Akdik’ten Türk süsleme sanatları ve hat dersi aldı. 1938 yılında Akadademi’den mezun olduktan sonra 1939 yılında resim öğretmeni olarak Üsküdar'daki ortaokullarda ve Moda Kız Sanat Okulu’nda çalıştı. Bir taraftan da Akademi’deki atölyelerde ve Topkapı Sarayı’nda Minyatür üzerine de çalışmalar yaptı. 1940 yılında açılan Yüksek Resim Bölümü’ne Nuri İyem, Turgut Atalay, Ferruh Başağa, Agop Arad, Avni Arbaş, Mümtaz Yener, Fethi Karakaş ve Haşmet Akal ile birlikte devam etti. Bir yıl sonra aralarına Abidin Dino’nun da katılımıyla "Toplumsal Gerçekçi" anlayış gözetilerek Yeniler Grubu’nun kurucuları arasında yer aldı. 1941 yılında Halkevleri aracılığıyla düzenlenen yurt gezilerine katılarak; bu gezilerin 10. yıl sergisinde birincilik ödülü aldı.

1947 yılında Fransız Hükûmeti’nin bursu ile Paris’e gitti. Yerleşik olarak resmi ve özel atölyelerde resim çalışmalarını sürdürdü. Ranson ve Goetz akademilerinde 1953-1983 yılları arası ders veren sanatçı, bu arada mermer heykeller de üretti. İlk mobil heykellerini 1976 yılında gerçekleştirdi. Paris’e gitmeden önce izlenimci ve kübik peyzaj ile toplumsal içerikli çalışmalar yapan Selim Turan, sonraları Soyut’a yöneldi. Karışık teknikle gerçekleştirdiği mobil heykellerinden biri büyütülerek 1993 yılında Ankara’daki Kurtuluş Parkı’na yerleştirildi. Fransa’nın birçok kentinde fresk, seramik, mozaik ve heykelleri bulunan sanatçı Edremit’e bağlı Türkmen Tahtakuşlar Köyü’ndeki özel Etnoğrafya Galerisi’nin kurulmasına da katkıda bulundu.
Fikret Mualla, Hakkı Anlı, Abidin Dino, Remzi Raşa, Avni Arbaş, Nejat Devrim, Mübin Orhon ve Albert Bitran ile beraber Paris Türk Ekolü pentür sanatçılarındandır.1991 yılında Sorbonne Üniversitesi’nde Profesör olarak Doktora jurilerinde de yer alan sanatçı, 13 Ekim 1994 tarihinde Paris’te öldü. Cenazesi yurda getirildi ve Atatürk Kültür Merkezi’nde yapılan bir törenden sonra toprağa verildi.

Details

SOLD

Lot: 15 » Resim

Alev ÖZAS 1977-

Tuval üzerine akrilik boya Resim ölçü 70x100 cm.
Ressam Alev Özas, 1977 yılında İstanbul’da doğdu. Sanatın her alanına olan düşkünlüğü ilkokul ve ortaokul öğrenimi sırasında dahi daima ön plandaydı. Lise öğrenimini Uygulamalı Sanatlar Anadolu Lisesi Tekstil Bölümünde tamamladı. Lise öğreniminde sahne sanatlarına ilgi duydu ve öğreniminden sonra Özel İstanbul Güzel Sanatlar Akademisinde Tiyatro bölümüne başladı. 2 yıl süren tiyatro öğrenimiyle beraber karakalem eskizleri de yapıyordu. 1998 yılına gelindiğinde kollektif sanat tiyatrodan bireysel sanat, resime geçmeye karar verdi ve yetenek sınavlarına başvurdu. Aynı yıl Marmara Üniversitesi Resim bölümünü kazandı.2002 yılında Marmara Üniversitesi, Atatürk Eğitim Fakültesi, Güzel Sanatlar Bölümü’nü bitirdi. Prof.Dr. Ramiz AYDIN atölyesindeyken renk.armoni ve taşizm ile ilgili çalışmalara ağırlık verdi. 2002 yılında mezun olduktan sonra Bukalemun Tasarım adlı firmada mekan içlerine büyük ebatlarda duvar ressamlığı yaptı. Eş zamanlı olarak birkaç tiyatro oyununda sahne dekor tasarımı ve uygulamasını yaptı. 2 yıl süren bu çalışmalarından sonra 1 yıl boyunca ilköğretim okulunda resim öğretmenliğini deneyimledi. 2005 yılına gelindiğinde üslup olarak soyut ekspresif figüratif tarzı benimsedi. Aynı yıl Prof.Dr. Devrim ERBİL’ in özel atölyesinde başasistan olarak çalışmaya başladı ve bu görevi 8 yıl boyunca sürdürdü. Çocuk sahibi olduktan sonra kendi atölyesini açtı ve deneyimlediği ekspresif anlayışı İstanbul peyzajı üzerinde resmetmeye başladı. Büyük bir metropol olan İstanbul’u, farklı renk ve armonilerde, günün her saati izlenimi veren, duygusal ve biçimsel anlayışla resmetmiştir. Kısacası renk, onun resimlerinde başroldedir.Ressam Alev Özas, 2002-2022 yılları arasında altmıştan fazla sergiye katılım göstermiştir. 9 kişisel sergi gerçekleştiren sanatçı, çeşitli karma sergilere katılmıştır. Sanatçı Yaşamını ve çalışmalarını İstanbul’da sürdürmektedir.

Details
Lot: 22 » Resim

Avni ARBAŞ 1919-2003

Kağıt üzerine çini mürekkebi Türk ressam Avni Arbaş 1919’da İstanbul’da doğdu. İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi’nde Leopold Levy’nin öğrencisi (1940-1947) olan Avni Arbaş, 1947’de bir burs kazanarak Paris’e gitti. 1950 yıllarında Fransa’nın çeşitli kentlerinde ilk kişisel sergilerini açtı. Torino, New York ve Belçika’ da bazı karma sergilere katıldı. 1950’ye doğru Avrupa’ ya giden ve orada yerleşerek çevre yapmaya çalışan Türk ressamları kuşağının önde gelenleri arasında yer alır. Günümüzde İstanbul Resim ve Heykel Müzesi’nde bulunan Paris dönemine ilişkin bir tablosu ile 1977’de Türkiye’ye döndükten sonra ilk kez Ankara’da sergilediği daha yeni resimleri arasında, eğilim ve duyarlık açısından önemli bir fark yoktur. Güncel akımların dışında kalmak, kişisel beğeniyi elden bırakmamak ve gözlenen gerçekliklerden hareket etmek, Avni Arbaş’ın 1940’lardan bu yana kesintisiz sürdürdüğü resim sanatının temel özellikleridir. Yabancı ülkelerde kendi kişiliğini kurma ve geliştirme yolundaki deney ve araştırmaları, söz konusu özelliklerin iyice belirginleşmesini sağlamıştır. Yaptığı her yeni resimle bir öncekini aşarak, günümüzdeki noktaya ulaşmıştır. Avni Arbaş, doğadan esinlenerek yaptığı resimlerinde, özellikle de Türkiye izlenimlerini yansıttığı 1970 yıllarındaki yapıtlarında, leke değerlerine bağlı kalmış ve tablolarını görüntünün anımsatıcı özellikleri dışındaki ayrıntılardan arındırmayı ilke edinmiştir. Bunda, kuşkusuz anlatımcılığın da büyük etkisi olmuştur ama, Avni Arbaş’ın anlatımcılığı kuralcı olmaktan çok, yumuşak, yeterince duygulu bir anlatımcılıktır. Dolayısı ile nesneleri bir sanatçı içtenliğiyle kucaklamasını sağlar. Konunun ilk etkisini dağıtmayan, figürü doğal yapısından uzaklaştırmayan Avni Arbaş’ın resimlerinde görüntü, hem doğanın belirleyici niteliklerini korur, hem de özgür bir soyutlamaya olanak verir. Deniz yaşamı, tekneler, balıkçılar bu resimlerde insan ve doğa kaynaşmasının özgün motifleri olarak belirir.

Details
Lot: 44 » Resim

Şadan BEZEYİŞ 1927-2017

Kağıt üzerine karışık teknik Resim ölçü 24x24 cm. Rumeli, Üsküp göçmeni bir ailenin oğlu olarak 1926 yılında Adapazarı'nda doğdu. Babası hattat Abdullah Bey ve annesi Zümrüt Hanım'dır. Saraçhane İlkokulu, Cağaloğlu Ortaokulu ve Haydarpaşa Lisesi'nden sonra 1945 yılında girdiği İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Yüksek Resim Bölümü Nurullah Berk Atölyesi'ni 1951 yılında birincilikle bitirdi. 1952'de İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi (İDGSA - günümüzde Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi) tarafından Milli Eğitim Bakanlığı, İTÜ Rektörlüğü ve İtalyan Kültür Ataşeliği’nin ortak kararıyla, alanında uzmanlaşmak üzere Roma Güzel Sanatlar Akademisi'ne gönderildi. Bu akademinin Mimarlık Sanatları Yüksek Dekorasyon Bölümü'nden birincilikle mezun oldu ve 1954’te “Lodevole” (Üstat) akademik payesiyle ödüllendirilen Prof. Dr. Şadan Bezeyiş, yurda döndükten sonra resim ve heykel çalışmalarına başladı. Mimari dekorasyon alanında da serbest meslek uygulamaları yapan Bezeyiş, İTÜ Mimarlık Fakültesi'ndeki görevine 1956 yılında başladı. 4 yıl sonra İtalya'da yürüttüğü doktora sonrası araştırmalarını tamamladı ve İTÜ Mimarlık Fakültesi'ne öğretim üyesi olarak atandı. 1958 Uluslararası Venedik Bienali'nde Türkiye'yi temsil etti. İTÜ Güzel Sanat Bölümü ile Görsel ve Çevresel Sanatlar Dalı’na başkanlık yaptı. 29 Nisan 2017'de İstanbul'da yaşama veda eden Bezeyiş'in yapıtları yurt içi ve yurt dışında birçok kurum ve özel koleksiyonda yer almaktadır. "Çalışmalarımda hareket noktam, geleneksel sanatımızın köklerine dayanan çağdaş Türk sanatının ileri dizayn yapısı ve görümsel felsefesinden kaynaklanan Doğa, İnsan, Yaşam olgusunun görsel etkinliğini günümüz düzeyinde yeni ve özgün yorumuyla uzay kavramında vurgulamaktır."

Details
previous
Go to Page: / 6
next